Murat Ülker’e, Ertuğrul Özkök’ün yazısı, burjuva olmadığına şükrettirdi
5 mins read

Murat Ülker’e, Ertuğrul Özkök’ün yazısı, burjuva olmadığına şükrettirdi

ERTUĞRUL ÖZKÖK’ÜN HAYATINI DEĞİŞTİREN FİLM

Ertuğrul Özkök’ün de iş insanı Murat Ülker’in de bugün gündemlerinde Ahmet Güneştekin’in Venedik’te aldığı Palazzo vardı.
Ertuğrul Özkök, yazısının bir bölümünü de hayatına etki eden Visconti’nin “Venedik’te Ölüm” filmini konu etti.
Kendi ifadesine göre Ertuğrul Özkök’ün hayatında o gün çok önemli bir şey değişmişti.
İzmir’in Kahramanlar Mahallesi’nde bir matbaa işçisinin çocuğu olarak doğan Ertuğrul Özkök, “Burjuva olarak ölecekti”
İşte Ertuğrul Özkök’ün yazısının tam metni ( https://t24.com.tr/haber/ertugrul-ozkok-53-yildir-cektirmeye-calistigim-burjuvaliga-gecis-fotografim,1184136 )

ÖZKÖK’ÜN DÖNEKLİĞİNİN TARİHİ: 4 HAZİRAN 1971

Ertuğrul Özkök kendi döneklik tarihini de yazısına şu sözlerle not etti.
“Yani Türkiye’de önüne gelen herkese “dönek” etiketini yapıştıranlardan biri bir gün bana “Ne zaman dönek oldun” diye sorarsa, onun anlayacağı dilden “Ben 4 Haziran1971 günü dönek oldum” diyebilirim…

MURAT ÜLKER: BURJUVA OLMADIĞIMA ŞÜKRETTİM
Sosyal medya hesabı Linkedin’den Ahmet Güneştekin’in Venedik’te aldığı Palazzo’ya dair bir yazı kaleme alan iş insanı Murat Ülker, Ertuğrul Özkök’ün “burşuva” olmasına dair kişisel tarihine ait not düştüğü bu yazısına, “”Ertuğrul Özkök’ün ilginç bir gezi yazısını okudum. Burjuva olmadığıma şükrettim” sözleri ile karşılık verdi.
Murat Ülker’in o yazısı şöyle:

Günaydın, KUTLUYORUM Ahmet Güneştekin’in Venedik’teki palazzosunu!

Bu sabah her günkü gibi erken kalkmıştım. Pazar olmasına rağmen yatmadım.

Okudum, derken Ertuğrul Özkök’ün ilginç bir gezi yazısını okudum. Burjuva olmadığıma şükrettim.

Yazının hepimizi ilgilendiren kısmını ise size aktarıyorum:

“Sırada sanatçı Ahmet Güneştekin’in Venedik’te aldığı Palazzo’yu ziyaret vardı. Daha önce fotoğraflarını görmüştüm, şimdi içini gezecektim. İlk izlemim şu: Tahminimden çok daha merkezi bir yerdeymiş; tam üç kanalın arasında yer alıyor. Binanın adı “Palazzo Gradenigo”. Binanın Venedik tarihinde önemli bir yeri var. Akdeniz’in bu çok önemli ticaret şehrine üç yönetici çıkarmış bir aileye ait. Avusturya Arşidükü Frederick bu binada yaşamış ve ölmüş. Binayı Venedik’in en önemli mimarlarından biriyle geziyorum Şanslıyım çünkü binayı Venedik’in en ünlü mimarlarından biri olan Alberto Torsello ile geziyoruz. İki gün boyunca Venedik’te dolaşırken, restore edilmekte olan üç önemli tarihi binanın üzerindeki pankartlarda mimar olarak onun adını gördüm. Venedik’in çok önemli tarihi binalarının restorasyonunu o yapmış. Ünlü Teatro Italia’nın restorasyonu ona ait. Ayrıca artık Four Seasons yönetimine giren ünlü Danieli otelinin restorasyonunun da o yapıyor. Şimdi Güneştekin’in bir sanat merkezi haline getireceği Gradenigo’nun iç tasarımını da o yapacak. Beşinci kat penceresinden gördüğümüz manzara Beş katlı bina çok etkileyici. 600 yıllık geçmişine rağmen çok sağlam biçimde duruyor. Ahmet Güneştekin , mimar ve ben üçünüz beşinci katın penceresinden şahane Venedik panoramasını seyrettik. Bana çevredeki bütün önemli binaları ve tarihini çok güzel hikayelerle anlattı. Kanalın ucunda ünlü Murano adasının istikametinde epey ilerde birçok ünlünün yattığı San Michele adası görünüyordu. Ezra Pound, Igor Stravinsky, Rus Balesinin kurucusu Sergei Diagilev ve daha başka ünlü insan orada yatıyor. Zor bir satınalma süreci tamamlandı Bazıları Ahmet Güneştekin’in burayı kiraladığını sanıyor. Oysa satın almış. Venedik’te bugün artık kalan son 3 palazzodan biriymiş. Birini de ünlü sanatçı Anish Kapoor almış ve atölyesi yapmış. Tabii kıymetli palazzonun Türkiye’den gelen bir sanatçıya verilmesi öyle pek kolay olmamış. Karar askıya çıkarılmış ve halka sorulmuş. Uzun bir süreçten sonra satın alma işlemi tamamlanmış. 2026’da açılması planlanıyor Gerçekten etkileyici bir bina. Mimara iç restorasyonun ne zaman tamamlanabileceğini sordum. “Gerekli izinlerin alınmasına bağlı” dedi. Ama iki yıl içinde tamamlanacağını tahmin ediyorlar. Ahmet Güneştekin’in planı da burayı 2026’da açmak. Türkiye’den bir sanatçının böyle bir işi başarması insanı etkiliyor. Burası Türkiye’nin öteki sanatçıları için de küresel dünyaya açılış kapısı haline gelecek. Umarım işin büyüklüğüne uygun bir açılış olur…”

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir